DALGAKIRAN TAŞINDAKİ FRANSIZCA İBARE:
Amasra’daki ‘1 Mayıs’ Yazıtı
Yazan : NECDET SAKAOĞLU
Sarkis Balyan’ın varislerinin kömür ve liman imtiyazını yeniletebilmek amacıyla başlattıkları 1911’deki liman inşaatı sırasında Amasra Kalelerindeki burç ve bedenlerin üst kesim taşları sökülerek dalgakıranda kullanılmıştır. Üzerine 1 Mayıs 1911 tarihi işlenen blok taş da bu tahribat sırasında, yüzlerce yıl önce Doğu Romalı işçilerce konulduğu kale duvarındaki yerinden sökülüp, Karadeniz’in dalgalarına siper olmak göreviyle Sarkis Bey’in varislerinin çalıştırdığı işçiler tarafından şimdiki yerine konulmuştur.
1 Mayıs ‘Dünya İşçilerinin Dayanışma Günü’nün ABD’deki doğuşu, 1886 olarak bilinir. İşçi örgütlenmelerinin bizdeki başlangıcı ise, daha erken bir tarihte 1871 yılında kurulmuş olan Amele-Perver Cemiyeti’dir. Bu dernek, Osmanlı İmparatorluğu’nun son evresi olan II. Meşrutiyet yıllarında, yoksul işçilerle sermayesi kıt esnafa yardım amacıyla kurulmuştu. O zaman işçilere ‘amele’ dendiğinden, 1909 da Üsküp’te, izleyen 1 Mayıslarda da İstanbul’da, Selanik’te ve kimi Rumeli kentlerinde yinelenen işçi gösterilerine ‘Amele Bayramı’ denilmiştir.
1 Mayıs 1912 günü bir araya gelen Osmanlı sosyalistleri bir fotoğraf çektirmişler. İştirak Mecmuası’nın 2. sayısında yayımlanan bu resmin altına ‘Pangaltı’daki Belvü Bağçesinde, Efrenci (Miladi)1912 senesi Mayısının birinci günü Osmanlı Sosyalistleri tarafından idare edilen 1 Mayıs Bayramı’ açıklaması konulmuş.
Bundan bir yıl önce 1 Mayıs 1911’de ise, ilk çağ yazıtlarından Cenova armalarına ve Türk mezar taşlarına kadar pek çok tarih belgesinin görülebildiği Amasra’da o yıl yapılmaya başlanan dalgakıranın bir taşına ‘1 Mayıs 1911’ yazıtı işlenmiş. Türkiye’de bir benzerinin bulunduğuna ihtimal vermediğimiz bu yazıt, işçi tarihi üzerine araştırma yapanlara, taşa-kayaya kazılı belge meraklılarını ilgilendirebilir.
2005 yazında Amasra’da iken yerel kültür değerleri konusunda duyarlı geçlerin haber vermeleri üzerine, Küçükada’nın kaya basamaklarından çıkıp, Büyük Liman dalgakıranının deniz tarafına inerek, alın yüzüne kazıma-kakma tekniği ile “1911 Mai I” işlenmiş bu taşı elimle koymuş gibi buldum; kendi makinemle fotoğrafını aldım. 1963’den beri Amasra’nın tarihi ile içli dışlı olmama karşın bugüne kadar nasıl görmediğime de şaşırdım!
Dalgakıranı Küçükada’nın doğal tabanına bağlayan taşların ikincisi üzerindeki bu iki satırlık Fransızca ibarenin rasgele yazılmış bir tarih olmadığı, işleniş biçiminden anlaşılıyor. Büyük blok taşın denize bakan yan yüzüne taşçı kalemi ile 10 cm boyunda 1,5 cm eninde açılan derin yarıklara sert beyaz harç yedirilerek zamana meydan okuyabilecek dirençte, silinmez, aşınmaz bir yazıt işlenmiş. Bu Fransızca ibareyi 1 Mayıs Dünya İşçileri Dayanışma Günü’nü bilen ve o tarihte Amasra dalgakıranında çalışanlardan birinin işlediği kuşkusuzdur.
Amasra Büyükliman dalgakıranının 1911, 1929 ve 1957’de üç ayrı zamanda eklentilerle bugünkü 650 mt lik uzunluğuna ulaştığı; 60 mt lik ilk kesimin ise saray mimarları Balyanlar’dan Sarkis Bey Balyan’ın (İstanbul 1831-1899) varisleri tarafından 1911-1912 yıllarında, Amasra Kaleleri’nin taşları da kullanılmak (!) suretiyle yaptırıldığı biliniyor. Söz konusu İşçi bayramı yazıtı da bu ilk inşaat için Sarkis Bey varislerinin Amasra’ya gönderdikleri gayrimüslim teknik elemanlardan birinin işi olmalıdır. Çünkü dalgakıran yapımında çalıştırılan yerli amelelerin Fransızca bildikleri, işçi eylemleri ve işçi bayramı konusunda duyarlı oldukları düşünülemez.
Konuyu kısaca başından hatırlatmak gerekirse: Dilâver Paşa Nizamname’siyle (1869) sınırları çizilen Havza-i Fahmiye’de (Zonguldak Taşkömürü havzası) Sarkis Bey’inde kömür ocağı açma imtiyazı elde ettiği biliniyor. Pars Tuğlacı, Balyan Ailesi adlı yapıtında, bu ünlü saray mimarının 1873’de 1 milyon Osmanlı altını sermayeli Şirket-i Nafia-i Osmani’yi kurarak bazı yerlere demiryolu yapmak koşuluyla Kastamonu Vilayeti’ne bağlı Bartın ve Cide kazalarındaki kömür madenlerinin 35 yıllık işletme imtiyazını elde ettiğini; mahallinde incelemeler yaptıktan sonra 40 bin altına mal olacak bir rıhtım yapma girişiminde bulunduğunu, Osmanlı Arşivi’ndeki belgelere dayanarak açıklamaktadır.
Sarkis Bey’in Kömür Havzasında bir faaliyetini olup olmadığı ayrı bir konudur. Ancak üslendiği işlerden Amasra Limanı’na dalgakıran yapılmasıyla, limanla kömür ocağı arasına da dekovil hattı döşenmesine el atmadığı; 35 yıllık imtiyaz müddetinin 1908’de sona ermesi üzerine de kendisi hayatta olmadığından varislerinin yeni bir imtiyaz sözleşmesi talebinde bulundukları belgeleniyor.
Bâbıâli’nin 23 Ağustos 1913 tarihli bu yazısı, Amasra Büyükliman dalgakıranındaki 1 Mayıs 1911 yazıtıyla birlikte değerlendirildiğinde; Sarkis Balyan’ın varislerinin kömür ve liman imtiyazını yeniletebilmek amacıyla 1911’de liman inşaatına giriştikleri ve dalgakıranın 60 mt lik ilk kısmını yaptıktan sonra başvuruda bulundukları anlaşılıyor. Bu arada, olan Amasra Kaleleri’ne olmuş; yıllar önce yaşlıların bize anlattıklarına göre, burç ve bedenlerin üst kesim taşları sökülüp dalgakıranda kullanılmıştır. Hiç şüphe yok ki, üzerine 1 Mayıs 1911 tarihi işlenen blok taş da bu tahribat sırasında, yüzlerce yıl önce Doğu Roma’lı işçilerce konulduğu kale duvarındaki yerinden sökülüp Karadeniz’in dalgalarına siper olmak göreviyle Sarkis Bey’in varislerinin çalıştırdığı işçiler tarafından şimdiki yerine konulmuştur. İşte taşın tarihi!…
Yazan : NECDET SAKAOĞLU