Karadağ’dan Amasra’ya gelen madenci Edhem Ağa (ölümü 1921), 1864’te Tarlaağzı köyünde kömür ocağı açmıştır. Epeyce bir servet edindikten sonra, ailesi için tasarladığı evi yaptırmak üzere kayınbiraderi İbrahim Ağa’yı (ölümü: 1909) (*) bina emini olarak görevlendirmiş ve söylenceye göre kendisine bir fes dolusu altın Osmanlı lirası vermiştir.

İbrahim Ağa,1886’da İstanbul’a giderek eniştesinin önerilerine göre krokiler çizdirirken, Karadağ prensi Nikola’nın Kotor’daki (Dalmaçya ) yazlık köşkünün tanımını da vermiştir. Boyut ve tasarım belirlenince, Safranbolu’nun Bulak köyünden Rum ve Türk ustalar getirtilmiş; bir yandan da Filyos kıyısındaki su hızarlarında çam keresteler biçtirilmeye, taş ve kireç teminine başlanmış; Saftanbolu’nun Bulak köyünden gelen ustalar, Edhem Ağanın Küçük liman kıyısında satın aldığı arsaya 1887’de temel atarak iki yılda üç katlı binayı tamamlamışlardır.

Türk Ampiri denen üslupta özgün bir yapı olan evin taş kemerli dış kapısından ön taşlığa buradan da basık kemerli cümle kapısından giriş katına geçilmektedir. Bu katta, “taşlık” denen geniş bir holle mutfak, hamam ve yemek odası vardır. Giriş katının yol cephesine , üstü, orta kat için teras olmak üzere kargirden iki dükkan eklenmiştir. Ahşap merdivenle çıkılan orta kat ve üst katta (L) biçiminde birer sofa ile dörder oda, tuvalet ve abdestlik bölümleri yer almaktadır. Orta kat sofasından limana bakan terasa, üst kat sofasından da mermer balkona çıkılmaktadır. Teras ve balkon kapılarının yanları mermer sütunlarla, balkon ayrıca mermer alınlıkla, kat araları da mermer silmelerle zenginleştirilmiştir. Kat odalarından doğu cephedekiler kışlık tasarlandığından taş yaşmaklı şömineler banyolu gömme dolaplar, batıya bakan odalarda da camekânlar vardır.

Dıştan kârgir duvarlı yapının iç bölgü duvarları ahşap dolma ve kireç sıvalı, döşeme ve tavanlarla gömme duvarlar çamdır. Tekne tavanları düz olmakla beraber kenar frizleri sade işlemelidir. Alt kat pencereleri düz, orta ve üst kattakiler kemerlidir. Aynı dönemde yapılan benzer üsluptaki kent yapılarında saçaklar ahşapken bina emin İbrahim Ağa “yapı saçağından yıkılır!” ata sözünü dikkate alarak her biri 130 kg ağırlığındaki yekpare ve paraçollu saçak sergi taşlarıyla ana duvarların korumaya alınmasını sağlamış, yine bir söylenceye göre çok güçlü kuvvetli olan ve inşaat işlerinden anlayan İbrahim Ağa bu sergi taşlarını yerlerine bizzat yerleştirmiştir.

Binanın çatısı, şemsiye biçiminde olup çatının tüm ağırlığı, atma latalarıyla ortadaki 30 cm çapındaki ahşap kolonda bağlanmıştır. Bu taşıyıcı kolon, yapıya bastırılmayarak çatı yükü alınmıştır. 1968 depreminde kısmen hasar gören yapı, teknik rapora dayalı olarak ve özgün yapısı korunmak suretiyle İbrahim Ağa’nın oğlu Celil Tamer ve Ethem Ağa’nın torunu Agah Simberk tarafından onarılmış, duvarları takviye edilmiştir.

Tescilli eski eser olan Edhem Ağa evi özgün biçimiyle korunmuş olmakla birlikte su kuyulu ve tulumbalı arka bahçesi ve doğu cephesindeki büyük avlusu 1974’te belediye tarafından kamulaştırılarak Pazar yeri yapıldığından doğal çevresini yitirmiştir. Edhem Ağa Evindeki aile yaşantıları kuşaktan kuşağa yüzyılı aşkın bir süredir devam etmiş olup 1889-1921 döneminde Edhem Ağa ile eşi Dilber Güliye Hanım ve çocukları; 1921-1942 arasında Edhem Ağanın oğlu Hakkı Bey (Özkömür) ile eşi Seniye hanım ve kızları; 1942’den sonra da Edhem Ağa’nın kızı Nebile Hanım (Simberk) ile eşi Süleyman Bey ailesi ve ahfadı ikamet etmektedir.

Necdet Sakaoğlu
(*) oğlu Celil Tamer (ölümü 1974) 1955-1960 yıllarında Amasra Belediye Başkanlığı yapmıştır.